Babam ilham geldiği zaman engel tanımaz, ceviz kabuğu,
dondurma çubuğu, kağıt, karton… bir malzeme bulup hemen bir oyuncak
yapıverir. ‘Biz kendi oyuncağımızı
kendimiz yapardık’ der. Çocuk yaşında
yaptıklarını anlatınca ağzım açık dinler ve her dinlediğimde çok özenirdim. Genlerden midir, yoksa hep bu üretkenliği
görerek büyüdüğümden midir bilmiyorum, babamın
yaptığı o oyuncaklar kadar ilginç ve profesyonel şeyler olmasa da, bende anne
olunca oğlumla oyuncak yapmaya başladım. Kendi yaptığımız oyuncakları oynamanın
zevki, mağazadan satın aldıklarımızla kıyaslanamaz bile.
"Çocuklarla oyuncak yapma" aktivitesi ile,
· Aslında atılacak olan malzeme, işe yarar bir
şeye dönüştürülerek, çocuklara farklı bakış açıları ve farklı düşünme yetenekleri
kazandırılıyor.
·
Farklı malzemelerin birleşimiyle oluşan şeyin
oynanacak olması, aktiviteyi cazip hale getiriyor.
·
El becerileri geliştiriliyor.
·
En önemlisi birlikte kaliteli ve eğlenceli zamanlar
geçiriliyor.
Böyle güzel
sonuçları olan bu aktivite büyük oğlumla sürekli yaptığımız bir şeydi. Karton
ruloları, kutuları, biriktirdiğimiz şişe kapaklarını… dönüştürüp, oynadıktan
sonra atardık. Sanırım oğlumun şimdi, eline ne geçse işe yarar bir şey yapmaya
çalışması, sokakta gördüğü güzel bir taş, bir dal, bir kozalak toplayarak
gezmesi bu yüzdendir sanırım.
Bizim ailenin minik üyesi 7 aylık olduğuna göre onunla da bu
aktivitelere başlayabiliriz diye düşündük. Üstelik bu sefer 8 yaşındaki
asistanım bu konuda bir hayli deneyimli.
Bebeğimin çevresinde bulduğu ve içinde azıcık su kalmış
şişeyle oynadığını görünce, bu şişeyi onun için daha eğlenceli bir hale
getirmek istedim ve ortaya bu oyuncak çıktı.
Dev Çıngırak Yapımı
Bebekler 5. Aylarından itibaren sebep-sonuç ilişkisi kurmaya
başlarlar. Çıngırak gibi vurunca ses çıkaran, çekince hareket eden, dokununca
dönen, etkiye tepki veren oyuncaklarla oynamaları sebep-sonuç ilişkilendirme
yeteneklerini geliştirir.
Gerekli Malzemeler
·
1 adet 5 litrelik plastik su şişesi
·
Pinpon topları
·
Uzun ve renkli bir kurdele
·
Evde minik renkli ne varsa… düğmeler, kapaklar, toplar, boncuklar….
(Biz renkli minik ponponlar, büyük simli
ponponlar, Uzun renkli telleri ve birkaç et top kullandık)
Abisi, kardeşi için bütün malzemeleri
şişeye atmaya çalışırken, kardeşi de şişeye her düşen malzemede kıkır kıkır güldüğü
için, şişeyi 3-4 kere boşaltıp tekrar doldurduk.
Şişeyi en hızlı doldurma yarışması yaptık,
Sadece pinpon toplarını koyduğumuz şişeyi
ters çevirip döndürerek en uzun süre topları şişe içinde döndürme yarışı
yaptık… Yani oyuncağı önce bizim miniğin şaşkın bakışları eşliğinde abisiyle beraber
oynadık. Sonra sıra ona geldi. Yere koyup tekmeledik, döndürdük, çıkardığı sesi
dinledik, renkleri saydık, çok sevdik.
İlk olarak bizim minik, bu dev çıngırağı
inceleyip, ona vurunca yada sallayınca ses çıkardığını keşfetti.
Sonra tutma yerine bağladığımız kurdeleden kaldırıp,
kum torbası gibi havada tuttuğumuz oyuncağa vurduğunda, ileri gidip tekrar ona
geleceğini keşfetti. Bol bol vurduk, hoşuna gitti.
Aynı tutuşla oyuncağı ileri geri salladığımızda
yakalamaya çalışıp, yakalayınca çok mutlu oldu.
En zorunu sona bıraktık. Oyuncağı uzak bir
noktaya, uzun kurdeleyi ise onun ulaşabileceği bir mesafeye koyduk. Oyuncağa
ulaşması için, önce o kurdelenin ucuna ulaşması, sonrada çekmeyi akıl etmesi
gerekiyordu. 4-5 hamle ile düşüne düşüne amacına ulaşmasını hayranlıkla
izledik. Bebeğim, dev çıngırağına ulaşıp beklide hayattaki ilk başarma öykülerinden
birini yaşıyordu, biz onu ‘aferin, başardın’ diye alkışlarken, o ise ‘benim
için bebek oyuncağıydı abartmayın’ edasıyla evire çevire oyuncağını incelemeye
başlamıştı bile….
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder